23.Ocak.2013, 11:53 | #1 |
Paylaşımcı Üye
Üyelik tarihi: 20.Ocak.2013
Mesajlar: 146
Thanks: 0
Thanked 86 Times in 49 Posts
|
Pamuk Prenses
Gece yarısı olmuş ben hala uyuyamamıştım. Yatağımda uzanmış tavanı seyrediyordum. O sırada odaya tıp fakültesinden yeni mezun olan ve bu saatlere kadar TUS sınavına çalışan ablam girdi. Bu gece erkenci sayılırdı, bazen daha geç saatlere kadar çalıştığı olurdu. Uyuduğumu düşünerek sessizce hazırlanıyordu. Biraz sonra tavanı seyrettiğimi fark etti.
- "Sen hala uyumadın mı uğur böceğim?” dedi. - “Bir türlü uyku tutmuyor ablacık.” - “Neden? Neyin var hemen söyle!” diye endişeli bakışlarla başucuma oturdu. Ellerimi sıcak suyla yaktığımdan beri ablam üstüme daha fazla düşerdi. Her sorunuma yetişmeye çalışırdı. Ellerim çok kötü bir durumda değildi ama gündelik işlerimi yapmakta zorlanırdım. ama şu anki sorunumu ona söyleyebilir miydim? Ablamla her derdimizi, sevincimizi paylaşırdık. Beraber her türlü filmle dalga geçerdik; hatta beraber porno izlediğimiz bile olmuştur. Şahin K filmleri izleyip gülme krizlerine girdiğimiz zamanlar vardı. Ayrıca, ikimiz de birbirimizin mastürbasyon yaptığımızı bilirdi. Hatta o an yapmayan yapana saygı gösterir ve onu rahatsız etmez, yalnız bırakırdı. Aramızda bu konuda bazen şakalaşırdık. Kukularımızdan “pamuk prenses”, mastürbasyon yapmaktan ise “yedi cüceler akşam yemeğinde” diye bahsederdik. Ama şimdi, bu kadar rahat konuşabildiğim ablama açılamıyordum. Endişeli gözleriyle bir yatağa bir bana baktı tekrar. Dayanamıyordum; söyleyecektim artık, çok çaresizdim. En kırmızı ve masum halim ile: - “Abla yedi cüceler hasta olduğu için bir türlü yemeğe gelmiyorlar ve pamuk prenses çok tedirgin” dedim. O kadar utanıyordum ki sesim tir tir titriyordu. Ablam bu muydu sorun dercesine gülümsedi. Gözlerimin içine baktı bir süre, sanırım yardım istediğimden emin olmak istiyordu. Artık inandığı an ise bana doğru eğildi, sağ yanağımı öptü ve kulağıma; - “Belki pamuk prensesi çok seven başka cüceler vardır.” diye fısıldadı. Ellini üstümdeki pikenin altından şortuma doğru uzattı. Önce göbeğimin etrafını okşamaya başladı. Anında nefes alış verişim değişmişti. Ablamda fark etti sanırım parmaklarını şortumun ve külotumun içine sokup minik tepeciğimin az yukarısında gezdirmeye başlamıştı. Gözlerimi kapattım. O sırada ufak bir inleme sesi çıktı dudaklarımdan. Ablam kucaklar gibi üstüme doğru eğilip yanağını yanağıma dayadı. Elini biraz daha aşağıya indirip kukumu avuçladı. - “Pamuk prenses ne kadar da çok ağlamış uğur böceğim” diye fısıldadı kulağıma. - “Uzun zamandır yapayalnız, çok özlemiş ablacığım.” diye inledim ben de onun kulağına. Sonra parmaklarını amımın tüm kıvrımlarında gezdirmeye başladı. İşaret ve orta parmaklarıyla dudaklarının aralarını okşuyordu, sonra küçük dudakları parmakların arasına alıp devam ediyordu. Üzerlerinde daireler çizdikten sonra parmaklarını ortaya doğru getirip amımın girişiyle oynuyor daireler çiziyordu. Bakire olduğum için içine sokmuyordu ama o an o parmakların gizli kapıdan girmesi için neler vermezdim. Sonra sırıl sıklam olmuş parmaklarıyla klitorisin üstünde daireler çiziyor, bastırarak bir yukarı bir aşağıya sürtüyordu. Hızlı nefes alışıma artık inlemeler de eşlik ediyordu. Daha sonra, ablam birden durdu. O an bırakacak mı diye çok korktum. Fakat o belime doğru yönelip, üstümdeki pikeyi açıp şortumu ve külotumu çıkarttı. Eğilip ona doğru bakarken pencereden sızan ışıkla gümüş gibi parlayan amımı gördüm, kafamı kaldırınca da ablamın gülümseyen gözlerle bana bakan yüzünü… eliyle yine amımı avuçladı. Artık iç güdüsel olarak bacaklarımı açabildiğim kadar açtım. tekrar yanıma doğru uzandı belden aşağımıza pikeyi örttü; sanırım anne veya babamın gelme ihtimaline karşı bir önlemdi bu. bir yandan amıma ilgi ve şefkatin en güzeli göstermeye devam etti. Çıldırmıştım artık, kendi yaptıklarımın hiç birinden böyle zevk almamıştım. Arada farkında olmadan amımı onun eline doğru kaldırıp indiriyordum. Bir yandan boşalmak istiyorum, bir yandan da bu an hiç bitmesin diye yalvarıyordum. Ne kadar zaman böyle geçti bilmiyorum ama bir süre sonra ablam yavaşladı ve yine durdu. Ben zapt edilemez haldeydim. Yalvarır gözlerle ona baktım, onun gözlerinde ise anlayamadığım bir bakış vardı. Ayağa kalktı kapıya yöneldi. Kapıyı kilitledi ve ayaklarıma doğru yöneldi. Şaşkın ve heyecanlı bakışlarla onu izliyordum. Bacaklarımın arasına çöktü ve; - “Yoruldum ve susadım, bakalım pamuk prensesin akşam menüsünde neler var” diyerek gülümsedi ve kafasını çarşafın altına soktu Birazdan nefesini kasıklarımda hissettim. Hep filmlerde gördüğüm şey gerçekleşmek üzere miydi acaba. O heyecanla amımın deli gibi ıslandığını ben de hissedebiliyordum. Ablam elmayı iştahlıca ısırır gibi amıma yumuldu. Bütün vücudum bir anda kasıldı. Büyük bir sapan beni bulutların üstüne fırlatmış gibiydim. Nefessiz ama heyecandan deli olmuş… ablam hiç tereddüt etmeden dudakların hepsini teker teker yalamaya başladı. Çarşafın altından gelen “şap şup” sesleri beni daha da çıldırtıyordu. Dudakları bitirip amımın girişinde daireler çizmeye başladı, bazen hafif hafif diliyle bastırıyordu. Orda fazla oyalanmadan tepeciğime geçti. Hiç ara vermeden yalamaya ve emmeye başladı. Vücudum kasılmaktan yay şeklini almıştı artık. Bir süre sonra amımın tamamını boydan boya yalamaya başladı. O amımın sularını yalayıp emdikçe daha sular fazlasıyla geliyordu. Ablam karanlıktan fark etmiyordu sanırım, ama dili birkaç kere göt deliğime değmişti. O anlarda vücudum koca bir kaya gibi kaskatı olmuştu, nefes almayı unutur olmuştum. Bir süre sonra ablam ellerimi sıkıca tuttu ve minik tepeciğimi dudaklarının arasına aldı. Giderek artan hızla yalayıp üzerinde daireler çizmeye başladı. Artık duramayacağım geri döünüşü olmayan noktaya gelmiştim. Ablamın sıcacık ağzına boşalmaya boşladım. O kadar mutluydum ki sanki saatlerce sürdü. O heyecanla bacaklarımla ablamı sıkıca kavramışım. Biraz sakinleşince yavaşça bacaklarımı gevşetip, araladım. Ablam yemeğinin sonunu bitirir gibi amımın tamamını yavaşça yaladı ve tepeciğime ufak bir öpücük kondurdu. Çarşafın altından çıkıp gözlerime sevgi dolu baktı. Eğilip bir kez de yanağımdan öptü ve banyoya doğru gitti. Arkasından bakarken istemeden olsa aklımdan, umarım Hipokrat yeminine sadık kalır ve bunları kimseye söylemez düşüncesi geçti. Bitanecik ablam benim. |
Bookmarks |
Etiketler |
pamuk, prenses |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|